Learn to Read | Digraph Soft /g/ Sound | Phonics for Kids | English
Learn to Read in this educational phonics video for kids & learn the pronunciation and sound of digraph - soft g. These digraphs have a...
Learn to Read in this educational phonics video for kids & learn the pronunciation and sound of digraph - soft g. These digraphs have a distinct vowel sound and today you\'ll learn what it is and how to read it correctly. #learntoread #educationalvideosforkids #phonics
SUBSCRIBE https://tinyurl.com/yckbu4r5
WATCH MORE https://tinyurl.com/3ksmu7d9
FREE EDUCATIONAL GAMES FOR KIDS! https://www.brainstar.com/
Turtle Diary (Brain Star) creates educational videos for children about math, science, reading, writing, social studies and more! We believe learning can be fun for kids and have made it our passion to design educational interactive games and Youtube videos to help kids get excited about learning, in and out of the classroom. School isn\'t the only place to learn and grow. From ABCs and 123s to the science of motion, Turtle Diary (Brain Star) has kids\' education covered!
3m:7s
879
[AZERBAIJANI] Vali Amr Muslimeen Ayatullah Ali Khamenei - HAJJ Message 2011
Ayetullah Uzma Seyyid Ali Hamaney\'in Hicri 1432 (2011) Yılı Hac Mesajı
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd alemlerin Rabbine aittir....
Ayetullah Uzma Seyyid Ali Hamaney\'in Hicri 1432 (2011) Yılı Hac Mesajı
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah\'ın salatı ve salamı yaratıkların efendisi Muhammed Mustafa\'ya, onun pak Ehl-i Beyt\'ine ve seçkin ashabına olsun.
Hac baharı ilahi ihtişam, manevi güzellik ve sefasıyla ulaşmıştır. Müminlerin iştiyaklı gönülleri tevhit ve vahdet Ka\'besinin etrafına dönmekte; Mekke, Mina, Müzdelife ve Arafat \"İnsanların arasında Haccı ilan et…\" nidasına icabet ederek Gafur ve Kerim olan Allah\'ın misafirliği ile şereflenen mutlu insanların bir araya geldikleri menziller ve ilahi ayetlerin nurunun yayıldığı ve her kese güvenlik şemsiyesinin gerildiği hidayet odağı mübarek evler durumuna gelmişlerdir.
Kalbinizi zikir ve huşunun safa ve zemzeminde yıkayın. İç gözünüzü Hak Teala\'nın apaçık alametlerini görmek için açın, gerçek kulluğun nişanesi olan ihlas ve teslime yönelin. Teslimiyet ile İsmail\'ini kurbanlığa götüren o büyük babanın anısını defalarca gönlünüzde canlandırın ve bu yolla Yüce Allah\'ın, kendi muhabbetini kazanmak için önünüze açtığı yolu algılayın ve bu yolda adım atmayı imana dayanan azim ve niyete dönüştürün.
İbrahim\'in makamı o apaçık nişanelerden biridir. İbrahim\'in makamı bir yandan ihlas ve fedakarlık makamı, diğer yandan nefsani isteklere ve dönemin Nemrud\'une karşı çıkış makamıdır.
Bu iki unsur biz İslam ümmetinin kurtuluş yoludur. Bizden her birimizin İslam yolunda şecaat, azim ve kararlılığı, Hz. Adem\'den Hatem\'e kadar ilahi mesajlarının taşıyıcılarının insanlığa sundukları ve takipçilerine dünya ve ahiret mutluluğunu vaat ettikleri çağrılarına icabet ve onlara uymak sayılır.
Bu büyük hac toplantısında hacı adayları İslam dünyasının en önemli konu ve sorun-larıyla ilgilenmeleri gerekir. Günümüzde bu meselelerin başında bazı önemli İslam ülkelerinde cereyan eden İslami kıyam ve inkılaplar gelir. Geçen yılın hac merasimleri esnasında ve bu yıl İslam ümmetinin takdirini değiştirebilecek, maddi ve manevi ilerleme, izzete dayalı aydın bir geleceği müjdeleyen gelişmeler ve olaylar vuku buldu. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da diktatörlerin ve bağımlı tağutların egemenliklerine son verilmiş ve diğer bazı ülkelerde de halkın kıyamı zalimlerin saraylarını yıkılmak eşiğine getirmiştir.
Ümmetimizin tarihinde açılan bu yeni faslın ortaya çıkardığı gerçekler bize hayat bahşeden derslerdir. Bu gerçekler, müslü-man milletlerin bütün muhasebelerinde dikkate alınmalıdır. Bunları şöyle sıralaya-biliriz:
Birincisi, günümüzde on yıllar boyunca yabancıların siyasi tasallutu altında yaşamış milletlerin içinden öz güvenle tehlike meydanına atılan, egemen güçlerle karşı koymaya çalışan ve var olan durumu değiştirmeye çalışan yeni bir genç nesil ortaya çıkmıştır.
İkincisi, laik yöneticilerin çaba ve tahakkümüne rağmen ve onların bu ülkelerdeki dine karşı açık ve gizli çabalarına rağmen İslam muhteşem ve apaçık bir güçle sahnededir, gönüllerin hidayetçisi olarak söz ve amelde milyonluk kitlelerin toplantılarına canlılık ve hayat veren bir pınar durumundadır. Ma\'zeneler, tekbirler ve İslami sloganlar bunu ifade eden gerçeklerdir. Tunus\'ta gerçekleşen son seçimler de bu iddiayı kanıtlayan kesin bir delildir. Hiç şüphesiz diğer ülkelerde de serbest seçimler gerçekleşecek olursa Tunus\'ta gerçekleşen sonuçtan farklı bir sonuç ortaya çıkmaz.
Üçüncüsü, bu yıldaki olaylar herkese gösterdi ki Aziz ve Kadir Allah milletlerin iradesinde öyle bir güç vermiştir ki hiçbir güç ona karşı koyacak bir güce sahip değildir.
Dördüncüsü, müstekbir devletler ve onların başında Amerika onlarca yıl boyunca türlü türlü siyası ve güvenlik oyunlarına başvurarak bölge ülkelerini kendi emirlerine boyun eğdirmiş, kendi zanlarınca iktisadı, kültürel ve siyasi sultaları için engelsiz bir ortam oluşturmuşlardı. Şimdi bu devletler milletlerin nefretlerinin hedefi durumundadırlar. Kesinlikle bilmemiz gere-kir ki bu inkılaplardan meydana gelen nizamlar asla önceki zillet dolu denklemlere boyun eğmeyecektir. Bu bölgenin siyasi coğrafyası milletlerin eliyle ve onların izzeti ve tam bir bağımsızlığı yönünde seyredecektir.
Beşincisi, Batı\'nın münafık ve aldatıcı yapısı, bu ülkelerin halkları nezdinde artık iyice bilinmektedir. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da, Amerika ve Avrupa ellerinden geldiği kadar kendi maşalarını korumak için çalışmışlardır. Ancak milletlerin iradesi onların isteklerine üstün geldiğinde halkın yüzüne aldatıcı gülücükler sunmaya başladılar.
Son bir yılda gerçekleşen olaylarda meydana gelen ilahi açık alametler bu saydıklarımızdan daha fazladır. Tefekkür ehli için bu alametleri görmek zor değildir.
Ancak bütün bunlara rağmen bugün İslam ümmeti ve özellikle kıyam eden milletler iki temel unsura muhtaçtırlar.
1- Direnişi sürdürmek ve azimlerin gevşemesini önlemek:
Yüce Allah\'ın Kur\'an\'da Peygamber\'ine emri şöyledir: \"Artık sen ve seninle beraber bulunan ve tövbe etmiş olanlarla birlikte, nasıl emredildiyse öylece dos-doğru hareket et.\" (Hud: 112)
Yine Hz. Musa\'nın dilinden şöyle diyor:
\"Musa kavmine, \"Allah\'tan yardım dileyin ve sabredin. Kuşkusuz yeryüzü Allah\'ındır; onu kullarından dilediğine miras bırakır ve (güzel) son takvalı-larındır.\" dedi.\" (A\'raf: 128)
Kıyam etmiş milletler için bu dönemde takvanın somut örneği kendi mübarek hareketlerini sürdürmeleridir. Kendilerine iyi sonuç vaat edilen takvalıların taşımaları gereken en önemli takva unsuru da bundan ibarettir.
2- Uluslararası hilelere ve bu hareketlerden darbe alan güçlere karşı uyanıklık:
Düşmanlar boş durmazlar; bütün siyasi, güvenlik ve mali güçleriyle bu ülkelerde elden çıkan güç ve nüfuzlarını yeniden elde etmek için çalışırlar. Onların ellerindeki vesile aldatma ve tehditten ibarettir. Tecrübe göstermiştir ki elit kesim arasında onlara araç ve vesile olacak kimseler bulunurlar, bunlarda olan korku, ihtiras ve gaflet bilerek veya bilmeyerek düşmana hizmet etmelerine yol açar. Gençler, din alimleri ve aydınlar bu tür sapmaları dikkatle gözetlemelidirler.
En önemli tehlike bu ülkelerin yeni siyasi yapılarında küfür ve istikbar cephesinin müdahale etmesi ve etkili olmasıdır. Onlar bütün çabalarıyla yeni kurulan nizamların İslami ve halkçı bir yapıya sahip olmaması için çalışacaklardır. Bu ülkelerdeki samimi kimseler ve ülkelerinin izzet, onur ve ilerlemesine önem veren her kes yeni kurulacak nizamların tam manada İslami ve halkçı bir içeriğe sahip olması yolunda çaba göstermek durumundadırlar. Bu arada hazırlanacak anayasaların önemli bir konumu vardır. Milli birliliği korumanın yanı sıra, mezhebi, kabilevi ve dil farklılıklarını resmiyete tanımak gelecek-teki zaferlerin şartıdır.
Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da kıyam eden şecaatli halk, diğer uyanık ve mücadeleci milletler bilmelidirler ki onların Amerika\'nın ve diğer müstekbirlerin zulüm ve oyunlarından kurtulmaları dünyadaki güç dengesinin onların lehine değişmesine bağlıdır. Müslümanlar, sorunlarını ciddi bir anlamda emperyalistlere rağmen çözebil-meleri için kendilerini dünyadaki bir güç olacak düzeye ulaştırmalıdırlar. Bu da sadece İslam ülkelerinin gönül birliği ve işbirliği ile mümkün olabilir. Bu İmam Humeyni\'nin unutulmaz vasiyetidir. Amerika ve Nato habis ve diktatör Kazzafi\'yi bahane ederek aylarca Libya halkının başına ateş yağdırdılar. Kaddafi Libya milletinin şecaatli kıyamından önce onların yakın dostlarından sayılır onu bağırlarına basıyor ve onun aracılığı ile Libya\'nın servetini yağmalıyorlardı. Onu aldatmak için elini sıkıyor veya öpüyorlardı…
Halkın kıyamından sonra onu bahane ederek Libya\'nın bütün altyapısını tahrip ettiler. Hangi ülke halkın Nato tarafından katledilmesine ve Libya\'nın tahribine engel olabilirdi? Kan içen ve vahşi Batılı güçlerin diş ve pençeleri kırılmadıkça sürekli İslam ülkeleri için bu tür tehlikeler söz konusu olacaktır. Bundan kurtuluş ancak İslam dünyasının güç bloğu oluşmayla mümkün olur.
Bugün Batı, Amerika ve Siyonizm her zamankinden daha çok zayıflamışlardır. İktisadi sorunlar, Afganistan ve Irak\'ta birbirini izleyen yenilgiler, Amerika ve diğer Batı ülkelerinde her gün geçtikçe genişleyen köklü itirazlar, Filistin ve Lübnan halklarının fedakarca mücadeleleri, Yemen, Bahreyn ve Amerika\'nın nüfuzu altında olan ülkelerin halklarının kahra-manca kıyamları, İslam ümmetine ve özellikle yeni İnkılap etmiş ülkelere büyük müjdeleri içermektedir. İslam dünyasındaki mümin kardeş ve bacılar özellikle Mısır, Tunus ve Libya\'daki halklar, uluslararası İslam gücünü kurmak için bu fırsattan en güzel şekilde yararlanmalıdırlar. Aydın kesim ve bu hareketlerin öncüleri Yüce Allah\'a tevekkül etmeli; Onun yardım vadine güvenmelidirler ve İslam ümmeti için açılan bu yeni sayfayı kendi kalıcı çabalarıyla Allah\'ın rızasını kazanmak için bir vesile kılmalıdırlar.
Allah\'ın selamı salih kullarına olsun.
Seyyid Ali Hüseyni Hamaney
29 Zilkade 1432
11m:33s
21687
Movie - Hz. Ali (k.v) ve Kisaca Hayati --- Turkish
Alevi inancında Hz. Alinin doğum tarihi 21 Marttır ve bugün Nevroz (Nevruz) Bayramı kabul edilir. Aleviler arıca bugünün başka...
Alevi inancında Hz. Alinin doğum tarihi 21 Marttır ve bugün Nevroz (Nevruz) Bayramı kabul edilir. Aleviler arıca bugünün başka kudsiyetlerine de inanırlar. Nevruz da kimi yörelerde 9 güne kadar oruç tutulur, kurbanlar kesilir, kabirler ziyaret edilir ve sadakalar dağıtılır. Ateşler yakılır, halaylar çekilir, türküler söylenir, yaşama coşku ile bağlanarak umutlar yinelenir. Nevruz Alevilikte bir neşe ve Barış bayramıdır.
Hz. Ali, İslam Peygamberi Hz. Muhammedin amcasının oğludur. Onun yanında büyümüş ve eğitimini önemli ölçüde ondan almıştır. İslamiyeti ilk kabul eden kişidir. Ayrıca Hz. Muhammedin kızı Hz. Fatima ile evlenmesi vasıtası ile onun damadıdır. Hz. Muhammedin Ehl-i Beytim yani ailem dediği kişilerden biridir. Hz. Fatimadan doğan çocukları vasıtası ile Peygamber soyunun sürdürücüsüdür.
Hz. Peygamber, kendisinden sonra Halifenin kim olması gerektiği konusunda belirttiği beyan ve Hadisleri doğrultusundan yerine Vekil bırakmak istediği kişidir.
Hz. Peygamber bir çok Hadis ve sohbetinde kendisinden sonra Hz. Aliyi Halife olarak tanıtmıştır. Ne var ki Hz. Peygamberin vefatı ile verilen sözler unutulmuş ve Hz. Ali ile bazı taraftarları Hz. Peygamberin defin işlemleri ile ilgilenirken, diğerleri acele tarafından Ebu Bekiri Halife seçerek bir oldu-bitti vakası ile Hz. Alinin hakkı olan Halifelik makamını gasp etmişlerdir.
Hz. Muhammedin Halifelik makamını Hz. Aliye layık görmesi ve onu önermesi elbette sıradan bir akrabalık ilişkisi olamazdı. Böyle olsa Hz. Muhammedin kendi diğer bazı akrabalarını da bu mantıkla gözetmesi gerekirdi. Hz. Muhammed bir Hadislerinde Hz. Aliyi kast ederek ‚Alinin on sekiz özelliği var ki, bunların hiç biri bu ümmetten hiç kimsede yoktur buyurmuşlardır. Bu özelliklerden bir kısmı sadece akrabalık ilişkisi ve benzeri anlamlarla değerlendirilse bile, diğer başka özellikleri muhakkak ki Hz. Alinin olağanüstü birikim ve yeteneklerinden kaynaklanıyordu.
Hz. Muhammed ‚ Ben İlim şehriyim, Ali onun kapısıdır, İlim isteyen kapısına gelsin derken, diğer bir yanı ile de muhakkak ki Hz. Alinin bilgeliğine dikkat çekiyordu.
Hz. Alinin en önemli özelliklerinden bir kaçı, insani ahlâk, yiğitlik, mazlumu koruma, cömertlik, yardımseverlik, erdem, vefa, olgunluk ve yola bağlılık konusunda güvenilir olmaktır. 1400 yıllık tarih boyuna dillere destan olacak ölçüde sevenlerinin gönlünde taht kurmasının hikmetlerinden biri budur.
Alevi-Bektaşiliğin temel ahlak ilkesi olan Eline, Diline, Beline sahip olmak anlayışı Hz. Alide simdelenir. Onu bu yolun ana ilkesi haline getirir. Onun günsel yaşam ilkeleri ve yüzlerce söz ve konuşmalarını içeren deyimlerini bir araya getirdiğimizde bu anlamın ne kadar doğru olduğu çok net bir şekilde ortaya çıkar.
Hz. Alinin öğretileri arasında en çok öne çıkan öğelerden biri onun büyük ilim sahibi olması ve bunu insanlarla paylaşmak istemesidir. Ayrıca ilimi iyi anlamak, halkın yararına kullanmak, yolu gözetmek anlaşılmalıdır.
Gereksiz ve yanılgılı konuşmamayı özellikle gözetmekte, barış içinde ve hoşgörülü olmayı telkin etmektedir. Zulmü ve insanlara haksızlığı şiddetle men etmekte, defalarca haksızlığa uğranılsa dahi, insanların kendilerine haksızlık edenlere zulüm yapmamalarını ısrarla vurgulamaktadır.
Her türlü yalan, dolan, iftira, ikiyüzlülük ve kem sözden insanları caydırmaya çabalar. Mütevaziliği ve alçakgönüllüğü öven, cahil ve yeterince erdem sahibi olanlardan mesafeli durulmasını öneren, dayanışmayı, dürüstlüğü ve adaleti bayrak edinen bir ulu zattır Hz. Ali. İnsan olmanın temel ilkelerinden biri olarak da nefsin köreltilmesini (kontrol altına alınmasını) tavsiye eder ve uygular.
Hiç bir insanı kınamayı hoş görmediği gibi, insanları mensup olduğu kavimler (ırklar) konusunda da eşit tutar. İnsan haklarına son derece uyan ve saygı duyan, Kul hakkını kutsal gören, insanların kula hakkına riayet etmelerini, müslüman olmasalar dahi tüm insanlara adaletle yaklaşılmasını telkin eder.
Kimsesizleri, yetimleri, dulları, köleleri, yaşlıları, bedensel özürlüleri ve çaresizleri korur. Onlara toplumun dayanışma ruhu ile sahip çıkmalarını, onlara umut verilmesini ister.
Hz. Ali, gönül zenginliğini, mal zenginliğinden üstün tutar. Erdemi, olgunluğu; kişinin kendisini bilmesi olarak görür. Dünyevi tutkulardan uzak mutasavvıf bir kişilik sergiler. Şöhret ve zenginliği önemsemez. İnsanların gönül gözünü açmalarını ve tasavvufa yönelmelerini telkin eder
21m:51s
11116
Isma ul Husna name of Allah live performance - Arabic
Isma ul Husna name of Allah live performance
Gaziantepte Dünya Kuran Okuma Birincisi Abdurrahman Sadien'in Kuran Ziyafetinden Bir Bölüm....
Isma ul Husna name of Allah live performance
Gaziantepte Dünya Kuran Okuma Birincisi Abdurrahman Sadien'in Kuran Ziyafetinden Bir Bölüm.
kuran quran esma ul husna hüsna esma-ul Allah "Abdurrahman Sadien" Abdurrahman Ahmet Ebul Kasimi Muhammed düet ilahi nasheed koran rezitation recitation 99 isim name Allahin isimleri kur'an hüvallahüllezi hu rahman rahim malik kuddus selam muminul muheyminul aziz cebbar mutekebbir müsavvir abdulbasit abdussamet abdussamed diyanet igmg "milli görüs" erdogan süleyman ilmi tunahan ahmed anadolu genclik ülkücü ozan arif saadet mhp chp islam iran güney afrika south africa tekbir tekbir tekbir tekbir allahuekber allahuekber gazze filistin irak palestine palestina
kuran quran esma ul husna hüsna esma-ul Allah "Abdurrahman Sadien" Abdurrahman Ahmet Ebul Kasimi Muhammed düet ilahi nasheed koran rezitation recitation 99 isim name Allahin isimleri kur'an hüvallahüllezi hu rahman rahim malik kuddus selam muminul muheyminul aziz cebbar mutekebbir müsavvir abdulbasit abdussamet abdussamed diyanet igmg "milli görüs" erdogan süleyman ilmi tunahan ahmed anadolu genclik ülkücü ozan arif saadet mhp chp islam iran güney afrika south africa tekbir tekbir tekbir tekbir allahuekber allahuekber gazze filistin irak palestine palestina
kuran quran esma ul husna hüsna esma-ul Allah "Abdurrahman Sadien" Abdurrahman Ahmet Ebul Kasimi Muhammed düet ilahi nasheed koran rezitation recitation 99 isim name Allahin isimleri kur'an hüvallahüllezi hu rahman rahim malik kuddus selam muminul muheyminul aziz cebbar mutekebbir müsavvir abdulbasit abdussamet abdussamed diyanet igmg "milli görüs" erdogan süleyman ilmi tunahan ahmed anadolu genclik ülkücü ozan arif saadet mhp chp islam iran güney afrika south africa tekbir tekbir tekbir tekbir allahuekber allahuekber gazze filistin irak palestine palestina
kuran quran esma ul husna hüsna esma-ul Allah "Abdurrahman Sadien" Abdurrahman Ahmet Ebul Kasimi Muhammed düet ilahi nasheed koran rezitation recitation 99 isim name Allahin isimleri kur'an hüvallahüllezi hu rahman rahim malik kuddus selam muminul muheyminul aziz cebbar mutekebbir müsavvir abdulbasit abdussamet abdussamed diyanet igmg "milli görüs" erdogan süleyman ilmi tunahan ahmed anadolu genclik ülkücü ozan arif saadet mhp chp islam iran güney afrika south africa tekbir tekbir tekbir tekbir allahuekber allahuekber gazze filistin irak palestine palestina
kuran quran esma ul husna hüsna esma-ul Allah "Abdurrahman Sadien" Abdurrahman Ahmet Ebul Kasimi Muhammed düet ilahi nasheed koran rezitation recitation 99 isim name Allahin isimleri kur'an hüvallahüllezi hu rahman rahim malik kuddus selam muminul muheyminul aziz cebbar mutekebbir müsavvir abdulbasit abdussamet abdussamed diyanet igmg "milli görüs" erdogan süleyman ilmi tunahan ahmed anadolu genclik ülkücü ozan arif saadet mhp chp islam iran güney afrika south africa tekbir tekbir tekbir tekbir allahuekber allahuekber gazze filistin irak palestine palestina
kuran quran esma ul husna hüsna esma-ul Allah "Abdurrahman Sadien" Abdurrahman Ahmet Ebul Kasimi Muhammed düet ilahi nasheed koran rezitation recitation 99 isim name Allahin isimleri kur'an hüvallahüllezi hu rahman rahim malik kuddus selam muminul muheyminul aziz cebbar mutekebbir müsavvir abdulbasit abdussamet abdussamed diyanet igmg "milli görüs" erdogan süleyman ilmi tunahan ahmed anadolu genclik ülkücü ozan arif saadet mhp chp islam iran güney afrika south africa tekbir tekbir tekbir tekbir allahuekber allahuekber gazze filistin irak palestine palestina
kuran quran esma ul husna hüsna esma-ul Allah "Abdurrahman Sadien" Abdurrahman Ahmet Ebul Kasimi Muhammed düet ilahi nasheed koran rezitation recitation 99 isim name Allahin isimleri kur'an hüvallahüllezi hu rahman rahim malik kuddus selam muminul muheyminul aziz cebbar mutekebbir müsavvir abdulbasit abdussamet abdussamed diyanet igmg "milli görüs" erdogan süleyman ilmi tunahan ahmed anadolu genclik ülkücü ozan arif saadet mhp chp islam iran güney afrika south africa tekbir tekbir tekbir tekbir allahuekber allahuekber gazze filistin irak palestine
3m:24s
11177
Ayetullah Müctehidi Tehranî♦️Zulüm🔥 - Farsi sub Trukish
Ayetullah Müctehidi Tehranî
♦️Zulüm🔥
İmam Sadık (a.s.) buyuruyorlar ki: \\\"Günahların bölümleri...
Ayetullah Müctehidi Tehranî
♦️Zulüm🔥
İmam Sadık (a.s.) buyuruyorlar ki: \\\"Günahların bölümleri vardır.\\\"(işlediğimiz günahların).
Bazı günahlar var ki; nimetleri değiştiriyor, nimetleri senden alıyorlar ya da onları değiştiriyorlar. Ve o nedir?
Nimeti değiştiren günahlar zulümdür, diye yazılmıştır.
Kumeyl duasında da var:
\\\"اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِي الذُّنُوبَ الَّتي تُغَيِّرُ النِّعَمَ\\\"
Evet bu rivayette diyor: O günah ki nimeti değiştiriyor (onları bağışla Allah\\\'ım).
İyi bir oğlun vardı ama şimdi yolunu şaşırdı, neden?
Çünkü sen günah işledin, bu nimet değişti.
Daha düne kadar harika bir çocuktu ama şimdi sigara içiyor, eroin kullanıyor. Neden?
Çünkü sen günah işledin. Eğer sen günah işlemeseydin o nimet değişmeyecekti.
İyi, ahlaklı bir bayandı ama bugün birden kötü ahlaklı oldu.
Ben gelini, damadı olan birini tanıyorum; eşini boşadı. Gelini damadı vardı, 50 yıl birlikte yaşadılar. Eşi kötü ahlaklı oldu. Bilmiyorum ne oldu da aralarında anlaşmazlık oldu.
O halde bazı günahlar vardır ki nimetleri değiştiriyor. Ve o neydi? Söyleyin; zulümdü.
Zulüm nedir? Moturuna gaz vererek komşuna eziyet ediyorsun. Birisi gece evin arkasında motoruna gaz veriyor ve ben uyanıyorum, bu zulümdür.
Birisi bir yere misafirlerliğe gidiyor ve orada sigara içen kişinin sigarasının dumanı zulümdür.
Ben gitmiyorum rahatım, onlar gidiyorlar.
O sigara içenin sigarasının dumanından eşin çocuğun da etkileniyorsa bu da zulümdür.
Biz çok fazla zulüm yapıyoruz. Ve sonra diyoruz ki neden böyle oldu?! Zulmettin ve Allah nimeti elinden aldı veya nimeti değiştirdi. Zulümü her zaman bıçağı alıp birinin karnını delik deşik etmek olarak düşünüyoruz, sanıyoruz ki zulüm budur.
Sigara içtiğinizde eğer dumanı başkasını rahatsız ederse buda zulümdür. Bağırırsanız zulümdür. Motora gaz verirseniz zulümdür. Arabanızı sokağın başına park ettiniz ve başka bir araç dönüp sokağın diğer tarafına gitmek istiyor ama gidemiyor.
Hastası var hastaneye yetiştirmek istiyor; aracını öyle bir yerde park etmiş ki başka bir araç sokağın diğer tarafına geçmek istiyor ama geçemiyor, bu zulümdür.
O kadar zulüm var ki, keşke vaiz bunları söyleseydi de bin tane yol gösterseydi. Arabanı sokağın başına park etme, milletin evinin arkasına park etme, evin garajın önüne park etme, bazen caminin garajının çıkışına hem araç park ediyorlar, müderris girip çıkmak istiyor ve sıkıntı yaşıyor, zulüm çoktur. Ondan sonra diyorlar neden benim oğlum kötü oldu, neden benim eşim kötü ahlaklı oldu, neden komşum kötü oldu. O halde nimetleri değiştiren günahlar nedir anladınız mı?! Zulümdür. Kumeyl duasında da gece gündüz okuyoruz;
\\\"اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِي الذُّنُوبَ الَّتي تُغَيِّرُ النِّعَمَ\\\",
(Allah\\\'ım nimetleri değiştiren günahlarımı bağışla)
Şimdi nimetleri değiştiren günahlar belli oldu. Nedir? Zulümdür.
2m:42s
2775
[FRENCH] Vali Amr Muslimeen Ayatullah Ali Khamenei - HAJJ Message 2011
بسماللهالرحمنالرحیم
الحمدلله رب العالمین و صلوات الله و تحیاته علی...
بسماللهالرحمنالرحیم
الحمدلله رب العالمین و صلوات الله و تحیاته علی سیدالانام محمدٍ المصطفی و آله الطیبین و صحبه المنتجبین.
« Louange à DIEU seigneur des Mondes. Les prières de DIEU et ces salutations sur le maître des créatures Mohammad El Mostafa, sa Famille Pure et les Compagnons choisis.»
Le printemps du Hajj est là, avec sa fraîcheur et sa pureté spirituelle, avec sa majesté et sa grandeur divine, pour que les cœurs des croyants passionnés puissent graviter autour de la Kaaba de l’unicité (de Dieu) et de l’unité (de l’Umma). La Mecque, Mina, Mash’ar et Arafat abritent en ces jours des hommes heureux d\'avoir répondu à l’appel:
\" و اذّن فی الناس بالحج.. \"
(Et fais aux gens une annonce pour le Hajj - S22v27)
et honorés d’être présents au banquet de Dieu. C\'est ici la demeure bénie de Dieu, le siège de l\'orientation des hommes, d’où rayonnent les versets manifestes et lumineux, s’étendant sur la Création comme un abri protecteur.
Purifiez votre cœur à la source Zamzam, source de la sérénité, de l’invocation et de la soumission! Ouvrez les yeux de votre âme aux signes manifestes de la Vérité ! Retrouvez la pureté et l’abandon à Dieu, témoins de la vraie soumission ! Revivez en permanence la mémoire de ce père qui, s’abandonnant à son Dieu, amena son fils Ismaël au sacrifice ! C’est ainsi que vous connaîtrez la voie évidente de l’amitié de Dieu, et marcherez dans la Voie, qui ne demande que votre volonté, votre dévotion et votre sincérité.
La Station d\'Ibrahim est l\'un de ces signes manifestes. L\'empreinte du pied d’Ibrahim, près de la Kaaba, n’est qu\'une expression de sa place éminente. La vraie dignité d’Ibrahim est celle de sa foi indéfectible, de son abnégation et de son sacrifice; de sa résistance aux tentations et à sa passion de père, et de son combat contre l\'impiété, le polythéisme et la tyrannie de son temps.
Ces deux voies de salut sont toujours ouvertes à chacun d\'entre nous, membres de l’Umma islamique. La volonté, le courage et la détermination, voilà ce qui peut nous conduire aux objectifs vers lesquels les prophètes de Dieu, d’Adam à Mohammad ( SAW ) le Khatam (le sceau de la prophétie), ont appelé l’humanité toute entière, en lui promettant dignité et béatitude sur terre et dans l’au-delà.
Lors de cet auguste événement, les pèlerins doivent également se consacrer aux importants problèmes qui agitent le monde musulman. Au premier plan, à l\'heure actuelle, les révoltes et révolutions qui bouleversent un certain nombre de pays. Entre le Hajj de l’an dernier et celui de cette année, des évènements majeurs ont eu lieu dans le monde musulman, des évènements capables de changer le destin de l’Umma islamique, et qui laissent présager un avenir radieux et digne, marqué par le progrès spirituel et matériel. En Egypte, en Tunisie et en Libye, des Tâghoût dictateurs, corrompus et dépendants de l’étranger, ont été tirés à bas. En d\'autres pays, les vagues retentissantes des soulèvements populaires menacent de ruine et de destruction les palaces bâtis sur le pillage et l’oppression.
C\'est un nouveau chapitre qui s’ouvre ainsi dans l’histoire de notre Umma, un chapitre qui révèle des vérités, des signes divins, clairs et manifestes, et nous donne des leçons édifiantes. Ces vérités doivent être prises en considération par toutes les nations musulmanes.
D’abord, le fait que de nos jours, après des années de domination politique étrangère, une nouvelle génération de jeunes animés d’une confiance en soi exemplaire, allant au devant des dangers, entre en action, et se dresse face aux puissances hégémoniques, une génération déterminée à changer sa situation et l\'ordre mondial.
Ensuite, le fait que malgré les efforts cachés ou évidents de « désislamisation » de ces pays par les forces hégémonistes antireligieuses, l\'islam, à l’instar d’une source abondante, de par son influence grandissante et sa présence bienveillante, réussit à donner une nouvelle fraîcheur et vie au discours et au comportement des millions de Musulmans à travers le monde, en orientant les cœurs et les langues. Les appels à la prière, les salles de prières pleines, les slogans tels que « Dieu est Grand » sont autant de signes évidents qui en disent long sur cette vérité, et les élections récentes en Tunisie n’en sont qu’une preuve irréfutable de plus. Il ne fait aucun doute que dans chacun des pays musulmans, en cas d’élections libres, le résultat ne différera guère de celui de la Tunisie.
Un autre fait marquant des événements de l’année écoulée fut la démonstration que Dieu, Adoré et Omnipotent, a mis dans la volonté et la détermination des nations une puissance inégalée. Munies de cette force divine, les nations musulmanes peuvent changer leur destin et remporter la victoire accordée par Dieu.
Désormais, les puissances arrogantes et à leur tête l’Amérique qui, par des stratagèmes politiques et sécuritaires, avaient assujetti des décennies durant les Etats de la région et pensaient avoir aplani le chemin pour leur mainmise grandissante sur la vie économique, politique et culturelle de cette partie sensible du monde, sont devenues la première cible du ressentiment et de la haine des peuples de la région. Il ne fait aucun doute que les régimes issus de ces révolutions ne seront plus prêts à se soumettre à l\'ordre passé, et la volonté des peuples bouleversera la géopolitique de cette région, dans le sens de la dignité et de l\'indépendance des nations.
Un autre point important de cette année a été le fait que ces événements ont mis en évidence la nature perfide et hypocrite des puissances occidentales. En Egypte, en Tunisie et en Libye, - chaque pays à sa manière -, l’Amérique et l’Europe se sont dépensées sans compter pour maintenir leurs laquais au pouvoir, et c\'est uniquement lorsque la volonté des peuples s\'est montrée invincible qu’elles ont commencé à offrir leur amitié hypocrite.
Les signes manifestes de Dieu dans cette région ont été si nombreux cette année qu’il n’est guère difficile, à ceux qui réfléchissent, de les apercevoir.
Cependant, l\'Umma islamique et en particulier les nations révoltées ne doivent pas oublier deux nécessités vitales:
- La persévérance dans la résistance. Les nations doivent éviter d\'être démoralisées et tenir fermement le cap. Ainsi que l\'ordonna Dieu à son Prophète (S):
\"فاستقم كما امرت و من تاب معك و لاتطغوا \"
(Demeure sur le droit chemin comme il t\'est commandé, ainsi que ceux qui sont revenus [à Dieu] avec toi, et ne commettez pas d\'excès – S11V112)
\" فلذلك فادع و استقم كما امرت\"
(Appelle donc (les gens) à cela; reste droit comme il t\'a été commandé – S42V15)
et Moïse(S) à son peuple :
« \" و قال موسي لقومه استعينوا بالله و اصبروا، ان الارض لله يورثها من يشاء من عباده و العاقبه للمتقين\" ».
(Moïse dit à son peuple : \"Demandez aide auprès de Dieu et soyez patients, car la terre appartient à Dieu. IL la donne en héritage à qui IL veut parmi ces serviteurs – S 7V128)
La grande vertu des nations aujourd\'hui en révolte serait de ne pas abandonner leurs efforts et de ne pas se contenter des acquis du moment. S\'ils réussissent, le «bienheureux destin» promis aux vertueux prendra son sens.
- La vigilance face aux ruses de l’arrogance mondiale et des puissances dont les intérêts ont été menacés par ces révolutions. Ces puissances ne resteront pas inactives et se serviront de leurs capacités politique, sécuritaire et financière pour regagner leur influence et reprendre le contrôle dans ces pays. Leurs moyens sont la corruption, l\'intimidation et la ruse. L’expérience a montré que même l\'élite des nations peut inclure des individus maniables par ces moyens, qui par crainte, par convoitise ou par négligence, se trouvent à leur su ou insu au service de l’ennemi. Il faut que les jeunes, les intellectuels et les savants religieux demeurent attentifs à ce danger.
Le danger le plus important qui menace les régimes politiques nouveaux de ces pays libérés demeure celui de l’ingérence des irréligieux et des arrogants. Ils feront tout ce qui en leur pouvoir pour empêcher les nouveaux régimes d\'acquérir leur identité islamique et populaire. Or, tous ceux qui souhaitent la dignité, la grandeur et le progrès de ces pays, se doivent de préserver le caractère populaire et islamique de ces nouveaux régimes. Le rôle des constitutions est déterminant dans ce processus. L’unité nationale et la reconnaissance des différences religieuses, ethniques et raciales constituent la condition des victoires futures.
Les peuples courageux et révolutionnaires d\'Egypte, de Tunisie et de Libye, et toutes les autres nations révoltées et combattantes doivent savoir qu\'ils ne seront libres du joug de l’oppression et de la perfidie des Etats-Unis et des arrogantes puissances occidentales, qu’en changeant les rapports de force mondiaux en leur faveur.
Pour que les Musulmans puissent sérieusement régler le compte aux pilleurs du monde, il faut qu’ils s’élèvent et qu\'ils forment une grande puissance mondiale, et une telle chose nécessite la coopération, la solidarité et l’unité des pays musulmans. Accomplir ceci, voilà le vœu inoubliable du grand Imam Khomeiny.
L’Amérique et l’Otan, prétextant vouloir combattre l’infâme dictateur Kadhafi, ont bombardé le peuple libyen des mois durant. Juste avant que le peuple libyen se soulève courageusement contre Kadhafi, ce même Kadhafi n’était-il pas l’ami proche des membres de l\'Otan et de l\'Amérique, celui que ces derniers serraient dans les bras, embrassaient, celui dont ils baisaient la main, pour le flatter et mieux piller les richesses de la Libye ?... Après le soulèvement, n’ont-ils pas détruit toutes les infrastructures de la Libye, soi-disant pour combattre Kadhafi ? Quel gouvernement a pu empêcher l\'Otan de massacrer la population et de détruire les villes ?
Tant que les dents et les griffes de ces puissances sanguinaires et sauvages occidentales ne sont pas brisées, de tels dangers persisteront pour les pays musulmans. La libération ne peut être obtenue qu\'avec la création d’un bloc islamique puissant dans le monde.
L’Occident, l’Amérique et le sionisme sont de nos jours plus affaiblis que jamais. Des difficultés économiques, des échecs successifs en Afghanistan et en Irak, les importants mouvements de contestation, s\'étendant quotidiennement, qui secouent l\'Amérique et les autres pays occidentaux, le combat et les sacrifices des peuples palestiniens et libanais, les soulèvements courageux des populations au Yémen, en Bahreïn et en d’autres pays contre le joug américain, tous ces évènements sont de bonnes nouvelles pour le futur de l’Umma islamique, notamment pour les pays musulmans en révolution. Les croyantes et les croyants, partout dans le monde musulman, en particulier en Egypte, en Tunisie et en Libye, doivent intelligemment mettre à profit cette occasion, dans l’objectif de créer une puissance internationale islamique. L’élite et l’avant-garde de ces mouvements doivent se confier à Dieu et avoir confiance en Ses promesses de victoire, afin d’orner ce chapitre glorieux de l’histoire de l’Umma islamique par de nouvelles et définitives victoires qui satisferont Dieu et seront le prélude à Son triomphe éternel.
والسلام علي عباد الله الصالحين
سيدعلي حسيني خامنهاي
29 ذيقعده 1432
13m:9s
27061
[25May12] Resistance & Liberation Day - [ENGLISH]
(Last 9 min missing. We thank LitleButerfli for the upload.)
Sayyed Nasrallah: Ready for Dialogue, Resistance Weapon Saved Lebanon...
(Last 9 min missing. We thank LitleButerfli for the upload.)
Sayyed Nasrallah: Ready for Dialogue, Resistance Weapon Saved Lebanon
Marwa Haidar
As his eminence stressed that kidnapping of the Lebanese visitors would not change Hezbollah’s position from the Syrian crisis, Hezbollah Secretary General Sayyed Hasan Nasrallah announced his party’s decision to take part in the National Dialogue in Lebanon which President Michel Sleiman has called for.
Sayyed Nasrallah affirmed that the Lebanese army has been the most important guarantee to establish security, urging Lebanese to support this service and to stand behind it.
Addressing massive crowds who were marking the twelfth anniversary of Liberation in the southern city of Bint Jbeil, Sayyed Nasrallah said that the weapon of the resistance had defend Lebanon against the Zionist entity, adding that May 25 of the year of 2000 had hammered the last pin of the so-called “Greater Israel” coffin.
Sayyed Nasralla also tackled the current developments related to the release of the Lebanese visitors who were kidnapped by Syrian opposition militants two days ago.
Hezbollah S.G. thanked the three Presidents: Sleiman, Speaker Nabih Berri and Prime Minister Najib Miqati as well as former Premier Saad al-Haririr for their efforts that helped in releasing the visitors.
His eminence also underlined the importance of the magical formula: army-people-resistance, saying it was the main deterrent against the Israeli attacks.
Tackling the latest unrest in the north, Sayyed Nasrallah criticized what he described as the chaos of weapons, refusing to compare between these arms and the resistance weapon.
“FIRM STANCE ON SYRIA”
Talking about the abduction of Lebanese visitors, Sayyed Nasrallah said Hezbollah’s position from the Syrian crisis would not change, as he thanked different Lebanese, Syrian and Turkish figures for their efforts that helped in releasing the visitors.
“We thank God the abduction ended without negative consequences. However it may have some positive ones,” Sayyed Nasrallah said.
“Since the first moment of the abduction, several national parties launched many possible contacts in order to release the kidnapped visitors.\\\\\\\"
“We thank President Sleiman, PM Miqati, Speaker Berri and Saad al-Hariri, who exert special efforts to free the visitors,” Sayyed Nasrallah added.
Meanwhile, Hezbollah S.G. hailed the people’s commitment to calls of calm, noting that the cutting off the roads was useless.
“We also thank people who were calm and respond to calls of self restrain.”
“Cutting off roads is useless as well as attacking Syrian citizens which is forbidden,” Sayyed Nasrallah said.
On the other hand, his eminence said that Hezbollah’s stance on the Syrian crisis was firm and obvious, stressing that the political solution was the only way to end the unrest there.
“To kidnappers I say: your act is condemned and it harms what you are working on.”
“If you were aiming at changing our political position on the Syrian crisis, then your act is fruitless and has no sense,” his eminence also told the kidnappers.
“Our stance is firm and clear, we support the political solution in Syria in order to end the current crisis.”
RESISTANCE ACHIEVEMENTS
Talking about the occasion, Sayyed Nasrallah said that Resistance and Liberation day was for all Lebanese sects without exception, assuring that the formula of army-people-resistance was the only formula to defend Lebanon.
“May 25 is a day for the Lebanese state as well as for all the national parties who contributed to this resistance. This day is also for all who supported the resistance to achieve this victory.”
Sayyed Nasrallah said that the resistance had foiled Israeli project against Lebanon.
“Everyone knows that the Israeli occupation of 1982 was a part of a US-Israeli project which aimed at inserting Lebanon in the Israeli era; however the resistance foiled this project.”
“The Israeli enemy thought that its army would stay in Lebanon, but the resistance gave it a clear impression that the Lebanese land was not safe to implement its projects,” Sayyed Nasrallah added.
“This land was liberated with dignity and without any precondition or any accord of humiliation,” Hezbollah S.G. stressed.
“The conspiracy planned for Lebanon by the Israeli enemy has failed, thank God.”
Sayyed Nasrallah also stressed that the Zionist entity by virtue of the resistance could not dare to attack Lebanon.
“Since May 25, 2000 and till now, except for July war in 2006, the Israeli enemy hasn’t dare to attack Lebanon by virtue of army-people-resistance equation.”
“Israel which has been attacking us, it fears today that we may attack it, for that the Zionist entity started the construction of the wall along the Lebanese-occupied territories borders.”
“May 25 hammered the last pin of the so-called Greater Israel coffin,” Sayyed Nasrallah assured.
Meanwhile, Hezbollah S.G. talked about the wall which the Zionist entity has been building along the border with Lebanon.
But Sayyed Nasrallah said that this wall would not defend the Zionist entity, stressing that the resistance’s rockets have been capable of reaching any location in the occupied territories.
“The Zionist entity sought to dominate the region from Nile to Furat, including Litani River. But today there are people whose rockets can reach any location in the occupied territories.”
CHAOS OF WEAPONS
Talking about the unrest the Lebanese witnessed in the country’s north, Sayed Nasrallah talked about a chaos of weapons in the country.
His eminence also noted that no party can deny its procession of weapons, refusing to compare these arms with the weapon of resistance.
“Surely no party can deny it has weapons.. Everybody in Lebanon has arms, whether it were heavy or light weapons.”
“What is the aim of these weapons which we witnessed? It’s unacceptable for someone to say they are individual weapons.”
Sayyed Nasrallah wondered about the achievements of these weapons, as his eminence refused to compare between the two types of arms.
“We believe that there is an essential difference between the two types of arms.”
Although that the two types of arms were not similar, Sayyed Nasrallah said he had no problem in discussing the resistance’s weapon.
“We are ready to discuss this weapon or that. Let us discuss the defense strategy, the strategy that concerns all the Lebanese people.”
In this context, Sayyed Nasrallah highlighted the importance of the army-people-resistance formula.
READY FOR DIALOGUE
Meanwhile, Sayyed Nasrallah said Hezbollah was ready to go on the national dialogue which President Sleiman had called for.
“President Sleiman called for a national Dialogue. Hezbollah agrees to take part in the dialogue without any precondition.\\\\\\\"
But Sayyed Nasrallah said that March 14 alliance should also take part in the dialogue without preconditions, as they must abandon the calls for the government to step down.
Hezbollah S.G. also called on Lebanese to support the army and to stand behind it.
“The important service in Lebanon is the army”, Sayyed Nasrallah said, adding that the army “is the last and the most important gurantee of the security in Lebanon.”
“For that we must defend the army in order for it to do its duties,” Sayyed Nasrallah said further.
74m:12s
25375
[02 Feb 2014] Yemenis angered by LNG contract with France - English
A group of youth revolutionaries, lawyers and rights activist have rallied in the Yemeni capital Sana\'a condemning the purchase of Yemeni...
A group of youth revolutionaries, lawyers and rights activist have rallied in the Yemeni capital Sana\'a condemning the purchase of Yemeni Liquefied Natural Gas by France way below the international price market.
The protesters slammed the French company, TOTAL for depriving Yemen of full and fair compensation for its L-N-G sales. Yemeni protesters called for an immediate end to the L-N-G contract between their country and TOTAL. For the past 19 years the French giant has been purchasing L-N-G for 3 dollars per million BTU. Reports say that\'s 11 dollars less than the average international market price of L-N-G sales.
1m:51s
5821
[3/3][ANIMATED] Hz.Muhammed (s) Son Peygamber - Cizgi film - Turkish
Yapım Sorumlusu: Muwaffak Al-Harithy
Senaryo: Brian Nissen
Müzik: William Kidd
Yapımcı: Richard Rich, Terry L Noss, Thomas J.Tobin...
Yapım Sorumlusu: Muwaffak Al-Harithy
Senaryo: Brian Nissen
Müzik: William Kidd
Yapımcı: Richard Rich, Terry L Noss, Thomas J.Tobin
Süre: 90 dakika
Hz. Muhammed'in (S.A.A) hayatını anlatan uzun metrajlı çizgi film 1400 yıl önce Mekke'nin içinde bulunduğu sefaletten başlayarak, Hz. Muhammed (S.A.A)'in peygamberlik görevinin başlamasıyla devam eden ve tüm dünyayı değiştirecek olan mesajın yavaş yavaş yayılmasını anlatan büyük bir prodüksiyon.
Kureyş kabilesinin egemenliği altındaki bölgede yaşayan yoksul halk, çaresiz bir haldedir ve son derece kötü şartlarda yaşamaktadır. Ancak son Peygamber Hz. Muhammed (S.A.A)'de Peygamberlik görevinin verilmesi ile Kureyş kabilesine karşı büyük bir savaş başlayacaktır. Bu aynı zamanda İslamiyet'in doğuşu anlamına gelmektedir.
"Hazreti Muhammed (S.A.A), Son Peygamber"'in senaryosu geliştirilirken tarihsel materyal taramak suretiyle geniş kapsamlı araştırma yapıldı. Filmin öyküsü UCLA eğitimli senaryo yazarı Firdosi Wharton Ali ve UCLA İslam Hukuku Profesörü Dr. Khaled Abou El Fadt tarafından dikkatle gözden geçirildi, senaryo yazımının her aşamasında gerek tarihsel doğruluk, gerekse Hz.Muhammed'in (S.A.A) misyonuyla mesajına bağlılık açılarından dikkatli inceleme yapıldı.
BU FILMI IBRETLE IZYELECEKSINIZ, IYI SEYIRLER...
29m:58s
12843
[2/3][ANIMATED] Hz.Muhammed (s) Son Peygamber - Cizgi film -...
Yapım Sorumlusu: Muwaffak Al-Harithy
Senaryo: Brian Nissen
Müzik: William Kidd
Yapımcı: Richard Rich, Terry L Noss, Thomas J.Tobin...
Yapım Sorumlusu: Muwaffak Al-Harithy
Senaryo: Brian Nissen
Müzik: William Kidd
Yapımcı: Richard Rich, Terry L Noss, Thomas J.Tobin
Süre: 90 dakika
Hz. Muhammed'in (S.A.A) hayatını anlatan uzun metrajlı çizgi film 1400 yıl önce Mekke'nin içinde bulunduğu sefaletten başlayarak, Hz. Muhammed (S.A.A)'in peygamberlik görevinin başlamasıyla devam eden ve tüm dünyayı değiştirecek olan mesajın yavaş yavaş yayılmasını anlatan büyük bir prodüksiyon.
Kureyş kabilesinin egemenliği altındaki bölgede yaşayan yoksul halk, çaresiz bir haldedir ve son derece kötü şartlarda yaşamaktadır. Ancak son Peygamber Hz. Muhammed (S.A.A)'de Peygamberlik görevinin verilmesi ile Kureyş kabilesine karşı büyük bir savaş başlayacaktır. Bu aynı zamanda İslamiyet'in doğuşu anlamına gelmektedir.
"Hazreti Muhammed (S.A.A), Son Peygamber"'in senaryosu geliştirilirken tarihsel materyal taramak suretiyle geniş kapsamlı araştırma yapıldı. Filmin öyküsü UCLA eğitimli senaryo yazarı Firdosi Wharton Ali ve UCLA İslam Hukuku Profesörü Dr. Khaled Abou El Fadt tarafından dikkatle gözden geçirildi, senaryo yazımının her aşamasında gerek tarihsel doğruluk, gerekse Hz.Muhammed'in (S.A.A) misyonuyla mesajına bağlılık açılarından dikkatli inceleme yapıldı.
BU FILMI IBRETLE IZYELECEKSINIZ, IYI SEYIRLER...
29m:58s
11005
[1/3][ANIMATED] Hz.Muhammed (s) Son Peygamber - Cizgi film - Turkish
Yapım Sorumlusu: Muwaffak Al-Harithy
Senaryo: Brian Nissen
Müzik: William Kidd
Yapımcı: Richard Rich, Terry L Noss, Thomas J.Tobin...
Yapım Sorumlusu: Muwaffak Al-Harithy
Senaryo: Brian Nissen
Müzik: William Kidd
Yapımcı: Richard Rich, Terry L Noss, Thomas J.Tobin
Süre: 90 dakika
Hz. Muhammed'in (S.A.A) hayatını anlatan uzun metrajlı çizgi film 1400 yıl önce Mekke'nin içinde bulunduğu sefaletten başlayarak, Hz. Muhammed (S.A.A)'in peygamberlik görevinin başlamasıyla devam eden ve tüm dünyayı değiştirecek olan mesajın yavaş yavaş yayılmasını anlatan büyük bir prodüksiyon.
Kureyş kabilesinin egemenliği altındaki bölgede yaşayan yoksul halk, çaresiz bir haldedir ve son derece kötü şartlarda yaşamaktadır. Ancak son Peygamber Hz. Muhammed (S.A.A)'de Peygamberlik görevinin verilmesi ile Kureyş kabilesine karşı büyük bir savaş başlayacaktır. Bu aynı zamanda İslamiyet'in doğuşu anlamına gelmektedir.
"Hazreti Muhammed (S.A.A), Son Peygamber"'in senaryosu geliştirilirken tarihsel materyal taramak suretiyle geniş kapsamlı araştırma yapıldı. Filmin öyküsü UCLA eğitimli senaryo yazarı Firdosi Wharton Ali ve UCLA İslam Hukuku Profesörü Dr. Khaled Abou El Fadt tarafından dikkatle gözden geçirildi, senaryo yazımının her aşamasında gerek tarihsel doğruluk, gerekse Hz.Muhammed'in (S.A.A) misyonuyla mesajına bağlılık açılarından dikkatli inceleme yapıldı.
BU FILMI IBRETLE IZYELECEKSINIZ, IYI SEYIRLER...
29m:58s
14952
Imam Hüseyinnin Elcisi - part 1/9 - Turkish
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid...
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid halifeliğini ilan etmiş ve halktan zorla biat toplamaya başlamıştır. Bütün baskılara rağmen Hz.Hüseyin, Yezid'e biat etmez. Bunun üzerine Küfeliler, Hz.Hüseyin'i şehirlerine davet ederler. Hz.Hüseyin, halkın kendisine olan sevgi ve bağlılığını öğrenmek için Küfe'ye amcasının oğlu Müslim Bin Akil'i Basra'ya da Azatlı hizmetçisinin oğlu Süleyman Ebi Azim'i elçi olarak gönderir. Süleyman, Hz.Hüseyin'in mektubunu Basra'ya götürürken akrabaları onun hamile olan hanımını kaçırırlar. Çünkü Süleyman'ın Hz.Hüseyin'den vazgeçip Yezid'e biat etmesini istemektedirler. Fakat, Süleyman canı pahasına da olsa mektubu Basra'ya götürmeye kararlıdır. Bu arada hanımını da akrabalarının elinden kurtarıp, Basra'ya Süleyman'ı bulmaya gider. Süleyman bir yandan ailesi ile bir araya gelebilmek için çaba harcarken bir yandan da Hz.Hüseyin'in mektubunu gerekli kişilere ulaştırmak için canını ortaya koyar..
54m:52s
7607
Imam Hüseyinnin Elcisi - part 2/9 - Turkish
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid...
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid halifeliğini ilan etmiş ve halktan zorla biat toplamaya başlamıştır. Bütün baskılara rağmen Hz.Hüseyin, Yezid'e biat etmez. Bunun üzerine Küfeliler, Hz.Hüseyin'i şehirlerine davet ederler. Hz.Hüseyin, halkın kendisine olan sevgi ve bağlılığını öğrenmek için Küfe'ye amcasının oğlu Müslim Bin Akil'i Basra'ya da Azatlı hizmetçisinin oğlu Süleyman Ebi Azim'i elçi olarak gönderir. Süleyman, Hz.Hüseyin'in mektubunu Basra'ya götürürken akrabaları onun hamile olan hanımını kaçırırlar. Çünkü Süleyman'ın Hz.Hüseyin'den vazgeçip Yezid'e biat etmesini istemektedirler. Fakat, Süleyman canı pahasına da olsa mektubu Basra'ya götürmeye kararlıdır. Bu arada hanımını da akrabalarının elinden kurtarıp, Basra'ya Süleyman'ı bulmaya gider. Süleyman bir yandan ailesi ile bir araya gelebilmek için çaba harcarken bir yandan da Hz.Hüseyin'in mektubunu gerekli kişilere ulaştırmak için canını ortaya koyar..
54m:41s
7118
Imam Hüseyinnin Elcisi - part 3/9 - Turkish
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid...
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid halifeliğini ilan etmiş ve halktan zorla biat toplamaya başlamıştır. Bütün baskılara rağmen Hz.Hüseyin, Yezid'e biat etmez. Bunun üzerine Küfeliler, Hz.Hüseyin'i şehirlerine davet ederler. Hz.Hüseyin, halkın kendisine olan sevgi ve bağlılığını öğrenmek için Küfe'ye amcasının oğlu Müslim Bin Akil'i Basra'ya da Azatlı hizmetçisinin oğlu Süleyman Ebi Azim'i elçi olarak gönderir. Süleyman, Hz.Hüseyin'in mektubunu Basra'ya götürürken akrabaları onun hamile olan hanımını kaçırırlar. Çünkü Süleyman'ın Hz.Hüseyin'den vazgeçip Yezid'e biat etmesini istemektedirler. Fakat, Süleyman canı pahasına da olsa mektubu Basra'ya götürmeye kararlıdır. Bu arada hanımını da akrabalarının elinden kurtarıp, Basra'ya Süleyman'ı bulmaya gider. Süleyman bir yandan ailesi ile bir araya gelebilmek için çaba harcarken bir yandan da Hz.Hüseyin'in mektubunu gerekli kişilere ulaştırmak için canını ortaya koyar...
54m:52s
6972
Imam Hüseyinnin Elcisi - part 4/9 - Turkish
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid...
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid halifeliğini ilan etmiş ve halktan zorla biat toplamaya başlamıştır. Bütün baskılara rağmen Hz.Hüseyin, Yezid'e biat etmez. Bunun üzerine Küfeliler, Hz.Hüseyin'i şehirlerine davet ederler. Hz.Hüseyin, halkın kendisine olan sevgi ve bağlılığını öğrenmek için Küfe'ye amcasının oğlu Müslim Bin Akil'i Basra'ya da Azatlı hizmetçisinin oğlu Süleyman Ebi Azim'i elçi olarak gönderir. Süleyman, Hz.Hüseyin'in mektubunu Basra'ya götürürken akrabaları onun hamile olan hanımını kaçırırlar. Çünkü Süleyman'ın Hz.Hüseyin'den vazgeçip Yezid'e biat etmesini istemektedirler. Fakat, Süleyman canı pahasına da olsa mektubu Basra'ya götürmeye kararlıdır. Bu arada hanımını da akrabalarının elinden kurtarıp, Basra'ya Süleyman'ı bulmaya gider. Süleyman bir yandan ailesi ile bir araya gelebilmek için çaba harcarken bir yandan da Hz.Hüseyin'in mektubunu gerekli kişilere ulaştırmak için canını ortaya koyar..
54m:53s
6641
Imam Hüseyinnin Elcisi - part 5/9 - Turkish
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid...
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid halifeliğini ilan etmiş ve halktan zorla biat toplamaya başlamıştır. Bütün baskılara rağmen Hz.Hüseyin, Yezid'e biat etmez. Bunun üzerine Küfeliler, Hz.Hüseyin'i şehirlerine davet ederler. Hz.Hüseyin, halkın kendisine olan sevgi ve bağlılığını öğrenmek için Küfe'ye amcasının oğlu Müslim Bin Akil'i Basra'ya da Azatlı hizmetçisinin oğlu Süleyman Ebi Azim'i elçi olarak gönderir. Süleyman, Hz.Hüseyin'in mektubunu Basra'ya götürürken akrabaları onun hamile olan hanımını kaçırırlar. Çünkü Süleyman'ın Hz.Hüseyin'den vazgeçip Yezid'e biat etmesini istemektedirler. Fakat, Süleyman canı pahasına da olsa mektubu Basra'ya götürmeye kararlıdır. Bu arada hanımını da akrabalarının elinden kurtarıp, Basra'ya Süleyman'ı bulmaya gider. Süleyman bir yandan ailesi ile bir araya gelebilmek için çaba harcarken bir yandan da Hz.Hüseyin'in mektubunu gerekli kişilere ulaştırmak için canını ortaya koyar..
53m:57s
6987
Imam Hüseyinnin Elcisi - part 6/9 - Turkish
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid...
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid halifeliğini ilan etmiş ve halktan zorla biat toplamaya başlamıştır. Bütün baskılara rağmen Hz.Hüseyin, Yezid'e biat etmez. Bunun üzerine Küfeliler, Hz.Hüseyin'i şehirlerine davet ederler. Hz.Hüseyin, halkın kendisine olan sevgi ve bağlılığını öğrenmek için Küfe'ye amcasının oğlu Müslim Bin Akil'i Basra'ya da Azatlı hizmetçisinin oğlu Süleyman Ebi Azim'i elçi olarak gönderir. Süleyman, Hz.Hüseyin'in mektubunu Basra'ya götürürken akrabaları onun hamile olan hanımını kaçırırlar. Çünkü Süleyman'ın Hz.Hüseyin'den vazgeçip Yezid'e biat etmesini istemektedirler. Fakat, Süleyman canı pahasına da olsa mektubu Basra'ya götürmeye kararlıdır. Bu arada hanımını da akrabalarının elinden kurtarıp, Basra'ya Süleyman'ı bulmaya gider. Süleyman bir yandan ailesi ile bir araya gelebilmek için çaba harcarken bir yandan da Hz.Hüseyin'in mektubunu gerekli kişilere ulaştırmak için canını ortaya koyar..
54m:5s
6780
Imam Hüseyinnin Elcisi - part 7/9 - Turkish
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid...
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid halifeliğini ilan etmiş ve halktan zorla biat toplamaya başlamıştır. Bütün baskılara rağmen Hz.Hüseyin, Yezid'e biat etmez. Bunun üzerine Küfeliler, Hz.Hüseyin'i şehirlerine davet ederler. Hz.Hüseyin, halkın kendisine olan sevgi ve bağlılığını öğrenmek için Küfe'ye amcasının oğlu Müslim Bin Akil'i Basra'ya da Azatlı hizmetçisinin oğlu Süleyman Ebi Azim'i elçi olarak gönderir. Süleyman, Hz.Hüseyin'in mektubunu Basra'ya götürürken akrabaları onun hamile olan hanımını kaçırırlar. Çünkü Süleyman'ın Hz.Hüseyin'den vazgeçip Yezid'e biat etmesini istemektedirler. Fakat, Süleyman canı pahasına da olsa mektubu Basra'ya götürmeye kararlıdır. Bu arada hanımını da akrabalarının elinden kurtarıp, Basra'ya Süleyman'ı bulmaya gider. Süleyman bir yandan ailesi ile bir araya gelebilmek için çaba harcarken bir yandan da Hz.Hüseyin'in mektubunu gerekli kişilere ulaştırmak için canını ortaya koyar..
54m:52s
6772
Imam Hüseyinnin Elcisi - part 8/9 - Turkish
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid...
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid halifeliğini ilan etmiş ve halktan zorla biat toplamaya başlamıştır. Bütün baskılara rağmen Hz.Hüseyin, Yezid'e biat etmez. Bunun üzerine Küfeliler, Hz.Hüseyin'i şehirlerine davet ederler. Hz.Hüseyin, halkın kendisine olan sevgi ve bağlılığını öğrenmek için Küfe'ye amcasının oğlu Müslim Bin Akil'i Basra'ya da Azatlı hizmetçisinin oğlu Süleyman Ebi Azim'i elçi olarak gönderir. Süleyman, Hz.Hüseyin'in mektubunu Basra'ya götürürken akrabaları onun hamile olan hanımını kaçırırlar. Çünkü Süleyman'ın Hz.Hüseyin'den vazgeçip Yezid'e biat etmesini istemektedirler. Fakat, Süleyman canı pahasına da olsa mektubu Basra'ya götürmeye kararlıdır. Bu arada hanımını da akrabalarının elinden kurtarıp, Basra'ya Süleyman'ı bulmaya gider. Süleyman bir yandan ailesi ile bir araya gelebilmek için çaba harcarken bir yandan da Hz.Hüseyin'in mektubunu gerekli kişilere ulaştırmak için canını ortaya koyar..
54m:1s
6808
Imam Hüseyinnin Elcisi - part 9/9 - Turkish
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid...
Hz. Hüseyin (a.s)'in Basra'ya Yolladığı Elçisinin (Süleyman) Hikayesi...
Zındık Muaviye ölmüş, lanet Yezid halifeliğini ilan etmiş ve halktan zorla biat toplamaya başlamıştır. Bütün baskılara rağmen Hz.Hüseyin, Yezid'e biat etmez. Bunun üzerine Küfeliler, Hz.Hüseyin'i şehirlerine davet ederler. Hz.Hüseyin, halkın kendisine olan sevgi ve bağlılığını öğrenmek için Küfe'ye amcasının oğlu Müslim Bin Akil'i Basra'ya da Azatlı hizmetçisinin oğlu Süleyman Ebi Azim'i elçi olarak gönderir. Süleyman, Hz.Hüseyin'in mektubunu Basra'ya götürürken akrabaları onun hamile olan hanımını kaçırırlar. Çünkü Süleyman'ın Hz.Hüseyin'den vazgeçip Yezid'e biat etmesini istemektedirler. Fakat, Süleyman canı pahasına da olsa mektubu Basra'ya götürmeye kararlıdır. Bu arada hanımını da akrabalarının elinden kurtarıp, Basra'ya Süleyman'ı bulmaya gider. Süleyman bir yandan ailesi ile bir araya gelebilmek için çaba harcarken bir yandan da Hz.Hüseyin'in mektubunu gerekli kişilere ulaştırmak için canını ortaya koyar..
72m:14s
6561